04 Temmuz 2007

II. Mahabatçılara Dersler

Sözde Mahabat Cumhuriyeti
Güneyimizde fırtına ekenlerin bildikleri ama yeniden yorumlamak istemedikleri tarihi bir gerçek Mahabat Cumhuriyeti... Tarihin uzun veya kısa çevrimlerle kendini tekrar ettiğine inananlardansanız, Mahabat çok ilginç çıkarımlarda bulunmanıza yardım edecek.

Okudukça, yakın çevremizde yaşadıklarımızla Mahabat'ın benzerliklerine şaşıracak, sanki 'ben bu olayları şu anda yaşıyorum' diyeceksiniz.

Bugün, kısmi ve geçici başarılarını zafer olarak kutlayanların mutlaka ders alması gereken, tarihin yeniden tekerrürünü önlemek için şapkalarını önlerine koyup, yeniden düşünüp hatalarından vazgeçmelerini sağlayacak bir vaka Mahabat Cumhuriyeti...

Zaman, II. Dünya savaşının son yıllarıdır. Savaşta Nazi Almanyasını destekleyen İran işgal edilir. Güneyi İngiltere, Kuzeyi Sovyetler Birliği (SSCB) tarafından.

Savaş bitince İngiltere ve müttefiki ABD ile SSCB, İran'dan çekilme konusunda bir anlaşmaya varırlar. Ancak SSCB İran işgaline son verirken, kendisine uydu devletler yaratma amacıyla bölgede iki suni (paravan) devlet kurar. Bu sözde devletler; Güney Azerbaycan Halk Cumhuriyeti ile Mahabat Sosyalist Kürt Devleti'dir.

Mahabat, Kürt tarihinde devletleşebilmenin ilk örneği, ilk siyasi oluşum, ilk deneme... Mahabat'ın ömrü 11 ay sürer. Sonu kanlı olur, devlet denemesi hüsranla biter.

Devlet oluşumu esnasında Molla Mustafa Barzan'i devre dışı bırakılmıştır. SSCB'ye göre (baba) Barzani İngiliz ajanıdır, kökeni itibariyle İsrail'den bağımsız hareket edemez ve Kürtlerin aleyhine çalışmaktadır.

Mahabat kurulmadan önce, İran Kürtleri SSCB desteği ile silahlandırılır, 'işbirlikçi' İranlılar, işgalcilerin çekilme arefesinde kendi ülkelerine karşı silahlı bir isyan başlatırlar. Bu esnada SSCB, uluslararası arenada Mahabat hareketinin desteklenmesi için çaba sarf etmektedir. SSCB'nin desteği silah, mühimmat temini ve diplomatik atakla sınırlı kalmaz, Mahabat'ın altyapı yatırımları başlar, devlet organlarının teşkili için binlerce Rus uzman İran Kürt Devleti'ne gelir. Rus askeri uzmanlarının eğittiği peşmergeler, kendilerini düzenli ordu zannederler.

Devlet olmanın özelliği olan bayrak konusunda Mahabatçılar ve Ruslar birlikte hareket ederler, (bugün K. Irak'ta kullanılan) yeşil, kırmızı, beyaz üzerine sarı güneşin semboliğe edildiği bayrak konusunda hemfikir olurlar.

Tarih 22 Ocak 1946'yı gösterdiğinde Kürtlerin SSCB etkisindeki lideri Kadı Muhammed 'İran Mahabat Kürt Cumhuriyetini' ilan eder. Hemen akabinde SSCB ile askeri, ekonomik ve uluslararası ilişkiler sahasında tam dayanışmayı kapsayan bir anlaşma imzalanır. Yeni inşaat hamleleri başlar. Mahabat Rus uzman ve KGB ajanı ile kaynamaktadır.

Ya sonra?

İngiltere, Güney İran'dan çekilir. Ruslarda Kuzey İran'ı boşaltırlar. Rusların kurduğu Güney Azerbaycan, İran ile birleşir, bütünleşir.

1946 yılının sonunda, İran, bu sözde devletin mevcudiyetini sona erdirmek için harekete geçer. İran en büyük desteği Türkiye'den görür. Mahabat'ın kuruluşundan tam 11 ay sonra, Kadı Muhammed'in sözde ordusu (peşmergeler), SSCB desteğine rağmen İran ordusu karşısında perişan olurlar.

Devlet denemesi kanlı bir sonla tarihe karışır. Peşmergeler hiçbir direniş gösteremeden dağılırlar. Tarihi değiştirdiklerini, bölgede kendi çıkarlarına göre devlet dizayn ettiklerini zannedenler yanılırlar.

Türkiye yine büyüklüğünü gösterir. İran ordusundan kaçıp Türkiye'ye sığınan peşmergeleri İran'a teslim etmez, koruma altına alır. Bu peşmergeler daha sonra K. Irak'a geçeceklerdir.

Bu başarısız deneme günümüzdeki zorlamalarla ne çok benzerlikler içeriyor değil mi? İşgalci bir ülke, bu ülkenin bölmeye çalıştığı işgal edilen ülke, bölünen ülkede kurulmaya çalışılan devletçikler...

Tarih bu çabaların başarısızlığını yazıyor. Üstelik SSCB, Mahabat'a komşu bir ülke. ABD gibi binlerce km uzaktan gelmiş ve tekrar ayrılıp gidecek de değilken yaşanan bu hüsran, umarım birilerine ders olur.

Mahabat'tan çıkacak bir diğer önemli sonuç, her şey güllük gülistanlık iken birlikte olan Kürt grupların, İran'ın saldırısı sırasında ve sonrasında birbirlerine düşmesidir. İran'ın saldırları başlar başlamaz, bazı Kürtler saf değiştirirler.

Netice direnemezler, SSCB temsilcileri, uzmanları, ajanları bölgeyi terk eder. Tutuklanan isyancılar Mahabat'ta askeri mahkemede yargılanırlar. Suç, devlete isyan ve vatana ihanettir. Mahkeme, Kürt devletinin üç kurucusunu (Kadı Muhammed, Seyfi Kadı ve Sabri Kadı'yı) idama mahkum eder.

Mahabat'ın üç lideri ve daha nice isyancı, önce İran bayrağı öptürülüp, daha sonra 'sözde' bayrak çiğnettirildikten sonra idam edilirler.

Sözde devletin, sözde başkanı asılırken üzerinde çok güvendiği SSCB askeri üniforması vardır.

Daha önce demiştik, birileri ABD çekilince K. Irak'ta ne olur iyi anlatsın Mesut Barzani'ye diye... Keşke Mustafa Barzani yaşasaydı da kendi deneyimlerini aktarsaydı hem II. Mahabatçılara ve hem de oğluna...