04 Temmuz 2007

Bu Hesapta Bir Yanlışlık Var!

Varsayalım, yabancı bir haber ajansı dünyaya bir haber geçse ve ‘Nukedland’ isimli ülkenin Başbakanının, ‘ülke milli gelirinin, Nukedland kurulduğundan kendi iktidar dönemlerine kadar geçen sürede 181 milyar dolar seviyesine geldiğini, kendilerinin ise iktidarları döneminde (2002 yılından bu yana) 4.5 yılda milli geliri 400 milyar dolara çıkartma başarısını gösterdiklerini' iddia ettiğini duyursa, hiç kimse şaşırmaz inanın.

Adı üzerinde Nukedland, bir nükleer kıyamet geçirmiş, 79 yılda kurulan tüm tesisler, fabrikalar yıkılmış, ulaşım ağları yok olmuş, enerji tesisleri harap olmuş, üretim seviyeleri ‘sıfır’ noktasına inmiş deriz, sonra bu ülkede mucizeler yaratan bir partinin iktidara gelip ülkenin gelir seviyesini 400 milyar dolara çıkardığını anlarız.

Erdoğan diyor ki...

Oysa, bu rakamlar bir hayali ülkenin değil, konuşanda bizim Başbakanımız Sayın R. T. Erdoğan.

Başbakan şunu söylüyor: 79 yılda siz 181 milyar dolarlık bir ekonomi ortaya çıkardınız. Biz ise 219 milyar dolarlık bir ekonomi yarattık. Biz 5 yılda 79 yıllık üretim kapasitesinden daha fazla kapasite yarattık!

Denilmek isteniyor ki bizim 4.5 yıllık dönemimiz Cumhuriyet döneminin tüm başarılarından da parlak!

Başbakan ya yanılıyor, ya da gerçekleri çarpıtmak işine geliyor.

Türkiye’nin ismini vermeden, bu rakamların bir örnek ülke için ‘hayali’ olarak yaratılmış olduğunu söyleyerek bir ekonomistin yorumunu sorsanız, alacağınız cevap ‘saçma’ olacaktır.

Milli gelir nasıl hesaplanır?

Önce ‘milli gelirden’ ne anlıyoruz onu açıklayalım. Devlet istatistik Enstitüsü (http://www.die.gov.tr/sozluk/milhest.htm) milli geliri (Gayri Safi Yurtiçi Hasılayı) ‘GSYİH, bir ekonomide yerleşik olan üretici birimlerin belli bir dönemde, yurtiçi faaliyetleri sonucu yaratmış oldukları tüm mal ve hizmetlerin üretim değerleri toplamından bu mal ve hizmetlerin üretiminde kullanılan girdiler toplamının düşülmesi sonucu elde edilen değerdir’ diye tanımlıyor. Bu tanım iktisat teorisinin öğretisidir.

Yani açarsak, bir yıl içerisinde (ister 2001 yılında isterse 2006 yılında) Türkiye’de yaratılan milli gelir, ‘yerleşik üreticilerin’, kurulu tesislerin yarattığı mal ve hizmet toplamıdır. Bu tesisler üretim hammaddelerini ve enerjiyi yine daha önce tesis edilmiş (var olan kaynaklardan) temin etmekte, yine daha önce tesis edilmiş ulaşım ağlarını kullanmaktadırlar.

Hesap hatasını düzeltelim...

Eğer Başbakanın dediklerine inanacak olsak ve milli gelirin mutlak değerinde 2007-2002 yılları arasındaki artışın AKP döneminin başarısı olduğunu kabul etsek, Türkiye’nin 2002 öncesi bir nükleer savaş geçirdiğini de kabul etmemiz gerekir.

Başka bir deyişle, eğer artan milli gelir bu iktidarın, salt AKP’nin başarısı ise bu durumda, 2002 yılında Türkiye’nin kurulu kapasitesinin, yerleşik üretim birimlerinin seviyesinin ‘sıfır’ olduğunu kabul etmek zorunda kalırız.

GSYİH son 5 yıl içerisinde iki sebepten artmıştır: Artan kapasite kullanım oranları ve mal ve hizmet üretim kapasitesinde artışlar.

Ve Erdoğan'a soralım...

Sayın Başbakana sorulacak soru şudur, varsayalım ki, sizden önce kurulmuş tüm tesisleri devre dışı bıraksanız ve sizden önce kurulan (sağlanan) enerji kaynaklarını kullanmasanız, üretilen malı sizden önce kurulan ulaşım ağlarını kullanmadan ‘pazara’ ulaştırmaya çalışsanız, acaba şu anda milli gelirin seviyesi ne olurdu? 5 milyar dolar, 10 milyar dolar?

Eğer Başbakan, önceki dönemlerde (Cumhuriyetin kuruluşundan itibaren) tesis edilen üretim kapasitesinin ‘kapasite kullanımını artırdık’ deseydi haklısınız derdik.

Şimdi birileri kalkıp, iyide GSYİH’yı bırak sen Gayri Safi Milli Hasılaya bak (bu milli gelir hesabına dış faktör gelirleri de dahil) diyecektir.

Bu hükümet döneminde bir ihracat patlaması olduğu doğrudur. Fakat el insaf, ihracat ancak, üretim kapasitesi varsa mümkündür. Siz kurulu kapasite olmadan (satacak mal olmadan) neyi nereye satabilirsiniz?

Haksızsınız Sayın Başbakan. Türkiye’nin ulaştığı 400 milyar dolarlık milli gelir seviyesi 4.5 yılda ortaya çıkmamıştır, 84 yıllık birikimin eseridir.

Siyasetçiler inkarı sevebilir fakat devlet adamlarına yakışan takdirdir. Sizin inkarınız sadece isimlerini zikrettiğiniz DYP’yi, CHP’yi, MHP’yi değil aynı zamanda Cumhuriyeti kuranların, yok ve yoksulluk içerisindeki Türkiye’de ortaya çıkardıkları başarıları da küçümsemektir.

--------------------------------------------------------------------------------
Başbakanın konuşmalarını yanlış yönlendiren zevata, Cumhuriyet dönemi iktisat tarihini ve esas mucizelerin yaratılış hikayelerini daha iyi öğrenmeleri için kısa bir kitap listesi:

1. Türkiye İktisat Tarihi, Niyazi Berkes
2. Türk İktisat Tarihi, Ahmet Tabakoğlu
3. Osmanlı-Türkiye İktisat Tarihi Üzerine (Osmanlı-Türkiye İktisadi Tarihi 1500-1914), Şevket Pamuk
4. Türkiye İktisat tarihi (1908-2002), Korkut Boratav
5. Cumhuriyetin İktisat Tarihi, Yenal Oktay