30 Mayıs 2007

Fütüroloji, Geleceği tahmin sanatı

Geleceği hesaplamak falcılık mı?

Geleceği hesaplama yöntemi falcılık değil. Aksine, belirsiz bir geleceğe hazırlık yapmak, yarının ne olacağını anlamaya çalışmaktır.

Fütüroloji ya da başka bir deyişle geleceği hesaplama yöntemi

Geleceği hesaplamak, bilimsel adıyla futurology bize oldukça yabancı bir çalışma sahası. Terim ilk kez Alman Profesör Ossip K. Flechtheim tarafından 1940’ların ortasında kullanılmış, yeni toplum ve yenidünyayı tahmin etmek için bir bilgi sahası olarak tanımlanmıştır (http://en.wikipedia.org/wiki/Futurology).

Futurology terimini Türkçeye, Geleceği Hesaplama (GH) olarak çevirebiliriz. Bu çalışma sahasında amaç, dünyanın veya her hangi bir bölgenin/ülkenin gelecekte (kısa dönemde değil, orta veya uzun dönemde) alacağı yeni şekli tahmin etmektir.

Geleceği tahmin çalışmaları temelde, bugünün dünyasında (veya her hangi bir bölgede/ülkede/sektörde) yaşanan gelişmenin gelecekte nasıl ‘realite’ olacağını analiz ederler.

Başka bir deyişle, yarın nasıl bir dünyada (ülkede) yaşayacağız sorusunun cevabını geleceğe ait hesap ve tahmin yöntemleri ile bulabiliriz.

GH çalışma sahasının üne kavuşması, uzun dönemli stratejik analiz yapan think tanklerin (düşünce kuruluşlarının) ortaya çıkması ile aynı tarihlere rastlar. Amerikan Rand Corporation (http://www.rand.org/), Stanford Research Institue (http://www.sri.com/) ve Hudson Institutions (http://www.hudson.org/
uzun dönemli analiz yapan kurumların en ünlüleridir.
Bu konuda öncü rolü üstlenen bu kurumlardan sonra benzeri fonksiyonları/misyonları üstlenen yüzlerce kurum ABD’de ve dünyanın başka yerlerinde faaliyete başlamışlardır (Bu tür kurumların detaylı listesi ve web adresleri için bakınız http://www.avsam.org/fpr/ttank.html).

Geleceği hesaplama yöntemi neyle ilgilenir?

GH, kısa dönemli parametrelerle ilgilenmez. Çünkü kısa dönemli soruların cevabı daha çok istatistik bilimi kullanılarak tahmin edilebilir.

Örnek olarak, 2008 yılında Türkiye’nin nüfusu, geçmiş yıllara ait nüfus verilerinden (en basiti ile) eğilim analizlerinden hareketle hesaplanabilir. Aynı şekilde, Türkiye’nin 2008 yılındaki kentlileşme oranı (toplam nüfus içerisindeki kentli nüfusun oranı) geçmiş yıllara ait verilere dayalı olarak hazırlanan eğilim analizinden çıkarılabilir.

Başka bir deyişle, kısa dönemli tahmin yöntemlerinin GH ile bir ilgisi yoktur.

GH, orta ve uzun dönemli analizler içerir. Örneğin, 25 yıl sonra açlık dünya için bir problem olacak mıdır, 50 yıl sonra dünya su kaynaklarının yeterliliği, 30 yıl sonra Türkiye’de nano teknoloji kullanımının yaygınlığı ne olacak vb konular GH’sı çalışma sahasına girer.

İstatistik, sosyoloji, iktisat, tarih, psikoloji, sosyal psikoloji, çevre-ekoloji, ilahiyat, biyoloji, antropoloji vb bilimsel çalışma sahalarından ve bu sahaların tekniklerinden faydalanan GH, özü itibariyle bir çok disiplinli yöntemdir.

GH, bir disiplin olarak metodolojik gelişmesini tamamlamamış, bir bilim sahası olarak ta genel bir kabul görmemiştir. Bu sebeple GH’yi tahmin sanatı olarak isimlendirebiliriz.

İyimserler – Kötümserler ve eleştiriler

Geleceği hesaplamaya çalışan analistleri kabaca iki gruba ayırtma mümkündür: iyimserler ve kötümserler. İyimser fütüristler, dünyanın uzun dönemde daha iyi, daha yaşanabilir ve daha adaletli olacağına inanırken, karamsar analistler ise dünyada problemlerin (hem yoğunluğunun hem yaygınlığının) artacağına inanırlar.

Gelecek hesapları, her ne kadar ilk kez geçen yüzyılın yarısında kullanılmaya başlansa da, uzun dönemli tahminlerin geçmişi çok eskilere dayanır (Kutsal kitaplar, GH için en güzel örnekleri teşkil ederler. Aynı şekilde, Nostradamus belki ilk GH analisti olarak kabul görebilir).

Henüz bilimsel çalışma sahası olarak kabul edilmeyen fütürolojiye yöneltilen tenkitlerden en acımasızı, yapılanın falcılık olduğu şeklindedir. Biz bu düşüncede değiliz. GH, tahminlerinde yanılabilir fakat en azından tahmin yapıp yanılmanın, ‘hiçbir şey yapılmamasından’, geleceğe ait plan ve strateji hazırlanmamasından daha iyi olduğunu düşünüyorum.

Öncelikle, GH’nin fal olduğu fikrine katılmıyorum. Yapılan tahmin çalışması bilimsel olmasa bile, GH’sının öngörüleri, falcılık gibi tamamen ‘hissi kablel vuku’dan kaynaklanmaz.

Falcılıkta, ‘bir gün gelecek insanlar açlıktan ölecek’ öngörüsünü yaparsınız veya ‘gün gelecek Arap ülkeleri İsrail’i yenecek, İsrail Devleti’ni ortadan kaldıracak’ dersiniz.

Oysa GH yönteminde, dünya kaynaklarını, dünya demografik verilerini, çevre dengesindeki değişiklikleri inceleyerek, dünyanın kıt kaynaklarının insanlara yetmeyeceğini, insanların açlıktan öleceğini söylersiniz. İsrail için bir öngörüde bulunacaksanız da, dünyanın yaşayacağı enerji krizlerinin Arap ülkelerinin karşılaştırmalı gücünü artıracağını, bu durumun İsrail’in aleyhine gelişmelere yol açacağını, eğer bu iki kutup arasında bir savaş çıkması durumunda ise, güçlenen Arapların İsrail’i yeneceklerini, İsrail Devleti’ni ortadan kaldıracaklarını söylersiniz.

İki yaklaşım arasında ki esas fark, falcılığın mesnetsiz olması, fütürolojinin ise pek çok bilimsel disiplini kullanarak analiz yapmasıdır.

Öngörülerde Yanılgılar - Başarılar

Geleceği hesap yönteminde diğer sosyal ve pozitif bilimlerin kullanılması, fütüristlerin her zaman haklı çıkacaklarını göstermez. Aksine, yakın tarih, fütüristlerin yaptığı yığınla yanlış tahminle doludur.

Fütüroloji bir çeşit öngörü yapma sanatı olduğu için, içinde daima küçük veya büyük yanılgıları da barındırır.

18. yüzyılın sonlarında İngiliz iktisatçıları, ülkenin kömür rezervlerinin tükenmek üzere olduğuna bakıp, İngiltere’nin büyük bir kriz yaşayacağını, ülke ekonomisinin küçülmeye başlayacağını iddia etmişlerdi. Oysa İngiltere, tarihinin en büyük ekonomik ilerlemesini (bu tahminlerin aksine) 19 yüzyılın ilk yarısında gerçekleştirmişti.

Yine İngiltere’den bir örnekle devam edersek, 18. yüzyılın başlarında, Londra şehir idarecileri, çok kısa bir sürede şehrin karanlığa mahkûm olacağını, lambalara konacak yakıt bulunamayacağını, çünkü ‘balina yağının’ tükenmekte olduğunu öngörmüşlerdi. Oysa Londra tarihinin hiçbir döneminde karanlığa gömülmemiştir.

GH yönteminin falsoları sadece ekonomik tahminlerde yaşanmamış, uluslararası politika, iş dünyası, şehirleşme, savaşlar, yeni icatlar vb pek çok konuda yaşanmıştır.

Yanlış çıkan öngörülere en ilginç örnek, IBM firmasının kişisel bilgisayar satışları için yaptığı öngörü olmuştur. Bilişim sektörünün öncüleri bilgisayarın sadece bilimsel çalışmalar ve planlamalarda kullanılacağını, bu yeni icadın hiçbir zaman kişiselleşmeyeceğini söylemişlerdi.

Tüm bu örneklerin yanı sıra fütürolojinin tam isabet sağladığı pek çok alan vardır. Özellikle uzay çalışmaları sahası GH yönteminin başarı hikâyeleri ile doludur (http://abob.libs.uga.edu/bobk/ccc/cc051002.html).

Neden yanılırız, nasıl bir metot izlemeliyiz?

Çalışmaların bilimsellikten uzaklaşması en önemli nedendir. Tahmin edilmeye çalışılan konu ile ilgili analistin kendi değer yargılarını yönteme veri olarak dâhil etmesi yanılma payını artıracaktır.

Yine aynı şekilde, önemli bilgiyi önemsizden, gerekli bilgiyi gereksizden, esasa veriyi yan veriden ayırt edemeyen araştırmacı öngörülerinde yanılgı yaşayacaktır.

Ön yargı yanılgının en önemli sorumlusudur. Çalışmaya başlarken, tahmin edilmeye çalışılan konu ile ilgili 'beklenilen' sonucu baştan doğru kabul etmek hatanın gerçekleşmesi ihtimalini artıracaktır (Başka bir deyişle yanlı davranış, objektif olamama vb). Bilinçaltında veya bilinçli olarak yanlı bakma durumu, istenilen resmin gerçeğin yerine çizilmesine yol açacaktır.

Araştırmacı hem tahmin yöntemini hem de çalışmada kullandığı verileri, bu verilerin işaret ettiği trendleri zaman içerisinde sınamalıdır. Bazen önemli gözüken bir trend, analisti yanlış yönlendirip yanlış sonuçlara götürebilecektir.

GH bir planlama faaliyetinden çok senaryo çalışmasıdır. Verilere göre senaryolar hazırlanır. Tek bir senaryo yanlış öngörüyü de beraberinde getirecektir.

Bir çeşit ufuk taraması şeklinde yeni gelişmeler, yeni trendler, işaretler bir çeşit çoklu bilimsel platform olan GH’sında dikkate alınmalıdır. Bu ‘tarama’ tek sefere mahsus olmaktan çok sürekli olmalıdır.

Yeni bir gelişme veya değişim, verilerde, senaryolarda neleri değiştirir, yeni şartlar gelecekte bizi nereye götürür, gelişme ne kadar süre sonra gerçekleşir, değişme önemsiz midir ve benzeri konular mutlaka sorulması ve analize katılması gereken faktörlerdir.

Sonuçta GH bir dinamik analizdir. Senaryolar ve bu senaryolara dayalı ‘yarınlar’ sürekli yenilenir değişir.

Türkiye’nin geleceği

Yinelersek, yapılmak istenen geleceği anlamaktır, planlamak değildir. GH, salt istatistikî analiz olmayıp, değişik bilimsel tekniklerle ulaşılmaya çalışılan ‘neden-sonuç’ analizidir.

Türkiye’ye dönersek; yarın ne olacak, yarın karanlık mı olacak aydınlık mı olacak, bölgede ağırlığımız ne olacak, dünyada ki yerimiz ne olacak, yarınımızın öncelikleri ne olacak, biyo teknoloji ve yeni teknoloji sahalarında Türkiye’nin varlığı söz konusu olacak mı, enerji dengesinde yerimiz ne olacak, demografik özelliklerimiz nasıl şekillenecek, ekolojik problemler yaşayacak mıyız, enerji ihtiyacımızın karşılanmasında nükleer enerji seçimi bizi nasıl etkileyecek, uzay teknolojisinde yarınımız var mı vb (tüm bu tahmin sahalarının toplamında diyelim 50 yıl sonra nerede olacağız) sorularının cevabı falcılıkla değil ancak GH ile verilebilir.

Bu yöntemde yanılabiliriz, fakat en azından ‘bir şeyler’ yapmış oluruz.

Mevcut durumda ise bırakın gelecek senaryolarını, geleceğe ait falcılık bile yapılmıyor Türkiye’de.

--------------------------------------------------------------------------------

İlave okuma listesi



1. http://www.britannica.com/eb/topic-222952/futurology (tanım)

2. http://www.geocities.com/peterroberts.geo/future.html (fütürist sitelerin listesi)

3. http://www.wfs.org/ (fütüroloji derneği)

4. http://www.scholiast.org/futurism/

5. http://www.aleph.se/Trans/Cultural/Future/index.html (toplumsal değişimin tahminleri)

6. http://amitaietzioni.org/D37.pdf.pdf (Toffler’in 1971 tarihli klasik makalesi)

7. http://www.tomandmaria.com/st197/toffler.htm (Toffler’in web sitesi)

8. http://eric.ed.gov/ERICWebPortal/custom/portlets/recordDetails/detailmini.jsp?_nfpb=true&_&ERICExtSearch_SearchValue_0=EJ078647&ERICExtSearch_SearchType_0=eric_accno&accno=EJ078647 ( eric web portal, makaleler)

9. http://www.prospect-magazine.co.uk/list.php?subject=99 (analiz örnekleri)